Fehmi Koru*
Bu yazının başına yerleştirdiğim fotoğraf dün Gazze şeridinin güneyindeki Han Yunus’ta çekildi, ben de onu İsrail’de İngilizce yayınlanan Jerusalem Post (JP) gazetesinin bugünkü nüshasından (9 Ekim Pazartesi) aldım.
Fotoğrafta ne görüyorsunuz? Bir tank. Onun üzerinde ve önünde bir kadro beşerler. Tank İsrail ordusuna ilişkin Merkava tankı. Bir gün evvel manileri aşarak Gazze’den İsrail’e geçen Filistinli militanların el koyduğu bir tank o. Gençler Filistinli. Yalnızca ikisinin elinde silah var. JP, fotoğrafın altına, o gençlerin ‘Hamaslı teröristler’ oldukları kaydını düşmüş…
Gazete o denli diyor lakin, imaj, evvelki gün İsrail’e geçerek Ortadoğu’nun -ve bir dereceye kadar da dünyanın- bahtını derinden etkileyecek baskını gerçekleştiren bireyler oldukları kaydını desteklemiyor.
Eylemcilerin birden fazla terlikli.
Belli ki, aksiyondan mutlu kalıp bunu kutlayan Gazzeli gençler onlar…
Yazıya bu türlü girmemin sebebi, Cumartesi günü meydana gelen olayın dünya medyasına yansıma biçimine değinmek için…
Dünya medyası daha birinci dakikadan itibaren olayı İsrail hükümetinin gözünden yansıtıyor.
İsrail istihbarat örgütleri Hamas tarafından muhtemelen aylar öncesinden planlanan hareketi haber alamamış olabilir ancak İsrail devletinin bu türlü bir olayla karşılaşılması durumunda gelişmelerin dünyaya nasıl yansıtılması gerektiği konusunda harika hazırlıklı olduğu muhakkak.
CNN ve vakit zaman da BBC-World televizyonlarına baktım, İngiliz ve Amerikan gazetelerine göz gezdirdim ve onlardan Filistinlilerin erkek-kadın, yetişkin-çocuk ayırt etmeksizin İsrailli sivilleri durduk yere öldürdüklerini öğrendim. Cumartesiden bu yana Gazze’den İsrail kentlerine yağdırılan bombalar da hala kan akıtmaya devam ediyor, dünya basınına göre…
Peki İsrail’in eli armut mu topluyor?
Eylemin çabucak ertesinde Gazze’nin üzerine yağdırılan bombaların hayatlarına son verdiği genç-yaşlı Filistinliler? Hamas gayelerini bombalamak için fırlatılan füzelerin yok ettiği meskenler, dükkanlar, okullar ve bir cami?
Onlardan haberdar olmak için el-Cezire’yi izlemek gerekiyor…
İşin farklı taraflarından biri de, harekete, İsrail istihbaratının habersiz, İsrail ordusunun da hazırlıksız yakalandığı bilgisi…
Haaretz gazetesinde dün şu bilgi vardı: Bir evvelki pazar günü, Ordu Radyosu’na konuşan Tzachi Hanegbi, ‘‘Hamas yanlışlık yapmayacak kadar baskı altında; sondaki bugünkü sessiz durum ne kadar sürer bilinmez fakat küme yeni bir kalkışmanın neye mal olacağını biliyor’’ demiş…
Sadece bir hafta evvel demiş bunu…
Tzachi sıradan biri değil, ‘Ulusal Güvenlik Danışmanı’ sıfatıyla, güvenlikle ilgili hükümet toplantılarına başkanlık eden bir kişi…
Bugünkü JP gazetesi ise farklı bir bilgi veriyor…
JP’ye nazaran, eski başbakanlardan Yitzak Shamir ile Yitzak Rabin’e terörle çaba konusunda danışmanlık yapan biri, Hamas’ın İsrail’e yönelik bir işgal teşebbüsünde bulunacağına dair yazı yayımlamış.
O müellifin ismi Yigal Carmon. Bütün dünya medyasını -bu ortada Türk medyasını da- İsrail hakkında ekseriyetle olumsuz yazılar ve yorumlar açısından izleyen MEMRI’nin (the Middle East Media Research Institute) kurucusu ve yayın yönetmeni…
Carmon, ‘Eylül-Ekim’de mümkün bir savaşın sinyalleri’ başlıklı yazısını 31 Ağustos’ta yayımlamış.
Şu satırlar kıymetli: ‘‘İsrail’e karşı bir savaşın Eylül yahut Ekim ayında başlamasıyla ilgili her gün artan işaretler var. Çok sayıda yaralanmaya yol açacak kanlı çatışmalar yahut İsrail tarafına kayıplar verdirecek yeni silahların kullanılması bunu tetikleyebilir.’’
[Filistin tarafından bakıldığında, yasak olduğu halde, Kudüs’teki el-Aksa Mescidi’ne yanına dindar İsraillileri de alarak baskın yapan Netanyahu’nun Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir’in hareketi de, son gelişme çeşidi bir yansıyı tetikleyebilecek bir teşebbüs olarak eklenebilir. O baskının fotoğrafını da yan tarafta görüyorsunuz.]
Ayrıca şu beklentiyi de birebir yazıda okumak mümkün:
‘‘Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad tarafından kullanılabilecek yeni silahlar, -sözgelimi İsrail üzerine yağacak inanılmaz güçlü patlayıcılar ve füzeler- çok sayıda İsrailli’nin canını yakabilir. O denli bir durumda, İsrail rutin terör aksisi önlemlerini aşan, hatta topyekün savaşa bile yol açabilecek geniş çaplı bir yanıta başvurmak zorunda kalabilir.’’
Bir ay kadar evvel çıkan bu kıymetlendirme Netanyahu’nun gözüne çarpmamış mıdır sanki?
Daha da kıymetli olan şu soru: Hamas, kendilerini de izleyen MEMRI’nin işvereninin öngörüsünü yansıtan bu yazısından habersiz miydi?
Tuhaf bir gelişme artık yaşanan ve ister haberli olsunlar ister büsbütün habersiz, o denli sanıyorum ki, hem aksiyoncular hem de aksiyona muhatap olanlar, meydana gelen gelişmenin neye/nelere yol açacağını kesinlikle hesap etmişlerdir.
Amerika’nın ve Avrupa’nın verdiği yansılara bakan her yerin hazırlıklı olduğunu anlar…
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.
Bir önceki yazımız olan Kabine toplanıyor: Gündemdeki hususlar neler? başlıklı makalemizde Cumhurbaşkanı, Erdoğan ve Kabine hakkında bilgiler verilmektedir.
