Ertuğrul Özkök, “Küçük Hoş Şeyler Dükkânı ” başlığıyla ve “newsletter” olarak paylaştığı yazısında bugün, 28 Mayıs’ta içinde Süleyman Soylu‘nun bulunduğu AKP seçim otobüsüne kalp işareti yaptığı için gözaltına alınan İsmail İshak Arslan‘ın okul birinciliğiyle mezun olduğunu belirterek, “Bu yıl üniversitelerimizden çok sayıda bu türlü çocuk mezun oldu. Zamanında Gezi’ye katılmış, derneklerde vazife almış, protesto aksiyonlarına katılmış, LGBT derneklerine üye çocuklar vardı ortalarında. Bunların kimileri okudukları üniversiteleri çok yüksek ortalamalarla birincisi olarak bitirdiler, konuşmalar yaptılar. Onlara daha sevecen bakmayı öğrenmemiz lazım artık” diye yazdı.

Ertuğrul Özkök’ün “Okul birincisi olup, diploma alan bu çocuğu tanıdınız mı?” başlıklı yazısı şöyle…

Okul birincisi olup, diploma alan bu çocuğu tanıdınız mı?

28 Mayıs’ta yapılan ikinci çeşit seçimden bir gün evvel Üsküdar…
Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun içinde bulunduğu AKP seçim otobüsü Üsküdar’dan geçiyor…
İşte tam o sırada yolda yürümekte olan genç bir çocuk otobüse dönerek elleriyle kalp işareti yapıyor…

İki sivil anında yaka paça alıp götürüyor

Çocuk daha elini indirmeden yan taraftan iki sivil fırlıyor ve yaka paça bir araca bindirip, bilinmeyen bir yere götürüyor…
Aynı gün olaya şahit olan biri, çektiği imgeyi toplumsal medyada paylaşınca bütün Türkiye öğreniyor.
Çocuğu yaka paça götüren şahısların İçişleri Bakanı’nın etraf güvenliğini sağlayan misyonlu sivil polisler olduğu anlaşılıyor.

Çocuğun kim olduğunu bir gazeteciden öğreniyoruz

Olayın devamını daha sonra Sözcü gazetesinde Sevgim Begüm Yavuz’un yazısından öğrendik.
Kalp işareti yapan çocuk “Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünde” okuyan bir öğrenciymiş.
Adı İsmail İshak Arslan’mış..
23 yaşındaymış..

Neden kalp işareti yaptığını şöyle anlattı

“Üsküdar’da caminin önündeki tarihi çeşmeden otobüs duraklarının olduğu yere giderken yalnızca kalp yaparak devam ettim. Zira o sırada Süleyman Soylu tüm muhalefete, Türkiye’nin yüzde 45’inden fazlasına ‘terörist, PKK’lı, dinsiz, imansız’ üzere kelamlar diyordu ve bu durum rahatsız etti beni…”
Neden kalp işareti?
“Kim olsa rahatsız olurdu bu durumdan ve ben bunun tahlilinin sevgi olduğuna inandığım için kalp yaptım. Hiçbir halde sesli provokasyon, yanlış kelam, kaba kelam, küfür asla yok. Hiçbir biçimde şahsına dair bir şey söylemedim yalnızca kalp yaptım.”

Çocuğun sicili nasıl, cürüm kaydı var mı?

Hakkında birkaç bilgi.
Militan yahut partili bir çocuk değil.
Sicilinde hiçbir siyasi dernek üyeliği kayıtı yok. Bugüne kadar “karakola bile gitmişliğim yok” diyor.
Arabaya bindirilirken kaşını vurmuş. “terörist” diyerek darp etmişler. Rapor almış.
İşte bu türlü bir genç İsmail İshak Arslan…
Sonra ortadan iki ay geçti ve o çocuğu unuttuk.
Çocuğun öyküsünün devamını artık ben yazıyorum.

21 Haziran 2023 günü: Bir üniversitede diploma töreni

O olaydan bir ay sonra, tam tarihi ile 21 Haziran günü.
O gün Biruni Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden mezun öğrencilerin diploma merasimi yapılmaktadır.
Bu ortada fakülte birincileri de ilan edilmektedir.
Sıra Moleküler Biyoloji ve Genetik Mühendislik ve Tabiat Bilimleri Fakültesi birincisini isminin anonsuna gelir.
Saçları hafif “rasta” üslubu örgülü, genç bir çocuk cüppesiyle sahneye çıkar.
Diplomasını ve fakülte birincilik beratını alır.
Konuşma yapmaz.
Sadece Türk bayrağı asılı dev panoya döner.
Ve eliyle kalp işareti yapar…
Fakülteyi birincilikle bitiren çocuğun ismi İsmail İshak Arslan’dır..
Bir ay evvel İçişleri Bakanı’nın seçim otobüsüne hakikat kalp işareti yaptığı için apar topar götürülen o çocuk.
Aradan yalnızca bir ay geçmiştir.
Dönemin İçişleri Bakanı artık o koltukta değildir.
O ise, fakültenin birincisi olarak diploma almaktadır..
Üstelik Koç Üniversitesi yüksek lisans programına kabul edilmiştir.
Yani artık bir Aziz Sancar adayıdır…
Ve içinden gelen duyguyu, en âlâ söz etme biçimi olan kalp işaretiyle anlatmıştır.
Yani sevgi ve barışın işaretiyle

İçişleri Bakanı solcuların nefeslerini izlerken biz…

Bu olay niçin beni bu kadar duygulandırdı ve yazdım.
Çünkü “eski” dedikleri Türkiye’yi, kendimi hatırladım.
Ankara’da üniversitede öğrenciyken, Güniz Sokak’ta otururdum.

Başbakanın konutunun önünden geçerken laf atardık Dönemin başbakanı Süleyman Demirel’in meskeni de birebir sokaktaydı. Dönemin İçişleri Bakanı Faruk Sükan iki konut ötemizde bir apartman dairesinde oturuyordu. Solcuyduk… Başbakan Demirel’in meskeninin önünden geçip kızlarla buluşmak üzere Kuğulu Park’a giderken, her seferinde o konuta döner, parmağımızla işaret eder laf atardık. Kapıda yalnızca iki polis memuru dururdu. Hiçbir vakit bize müdahale etmezlerdi. İçişleri Bakanı’nın kızıyla arkadaş olmaya çalışırdık İcişleri Bakanı Faruk Sükan’ın iki kızı çok hoştu. Çabucak hepimizin gözü onların üzerindeydi. Tanışmak, arkadaş olmak için can atardık. İçişleri Bakanı’nın, “Komünistlerin nefes alışlarını izliyoruz” dediği günlerdi, ancak onun kızları bizim nefesimizi keserdi. Öyle bir Türkiye, bu türlü bir başşehir, bu türlü bir siyaset vardı eski Türkiye’nin başkentinde… Demirel’e teşekkür ettim ve özür diledim Yıllar sonra doğduğu köyde onun için yapılan müzenin açılışına gittiğimizde Süleyman Demirel’e bunu anlatmış; hem bize karşı gösterdiği müsamaha için teşekkür etmiş, hem de o günlerde yaptığımız gecikmiş bir özür dilemiştim… Bu çocuk bana işte onu hatırlattı… O yüzden yazdım. Bu yıl üniversiteleri birincilikle bitiren LGBT üyesi gençler var Bugün iktidar sahiplerine de şunu söylemek isterim. Bu yıl üniversitelerimizden çok sayıda bu türlü çocuk mezun oldu. Zamanında Gezi’ye katılmış, derneklerde misyon almış, protesto hareketlerine katılmış, LGBT derneklerine üye çocuklar vardı ortalarında. Bunların kimileri okudukları üniversiteleri çok yüksek ortalamalarla birincisi olarak bitirdiler, konuşmalar yaptılar. Onlara daha sevecen bakmayı öğrenmemiz lazım artık…

Bir önceki yazımız olan Hollywood'da tarihi grev başladı, ünlü oyuncular Oppenheimer galasından erken ayrıldı başlıklı makalemizde Grev ve Oyuncular hakkında bilgiler verilmektedir.

Bir Cevap Yaz