Hürriyet müellifi Sedat Ergin, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın üçüncü ülkelere yaptığı ”Suriye ve Irak’taki PKK-YPG tesislerinden uzak durma” davetinin Washington’ın YPG’ye verdiği dayanak nedeniyle Türkiye ile ABD’nin yaşadığı çekişmede tehlikeli bir eşiğe gelindiğini gösterdiğini tabir etti.
Bugünkü yazısında Ergin, Türkiye’nin daha evvel de bu ülkelerdeki PKK varlıklarına operasyon yaptığını, lakin birinci kere “Orada kalırsanız, düzenleyeceğimiz harekatlarda siz de gaye haline geleceksiniz. Sorumluluk bizden gitti” mesajını verdiğini tabir etti.
Ergin’in yazısının ilgili kısmı şöyle:
”Dışişleri Bakanı Hakan Fidan önceki gün “Irak ve Suriye’de PKK-YPG’ye ilişkin bütün altyapı, üstyapı tesisleri, güç tesislerinin bundan sonra Türkiye’nin topyekün yasal gayesi olduğunu” açıkladı. Çabucak akabinde, “Üçüncü tarafların PKK-YPG’li tesislerden ve şahıslardan uzak durmasını tavsiye ediyorum” diye konuştu.
Fidan’ın bildirisindeki adresin ABD olduğu konusunda hiçbir tereddüt yok.
PKK’nın geçen pazar günü Ankara’da TBMM’nin çabucak karşısında bulunan İçişleri Bakanlığı’nı maksat alan terör saldırısını gerçekleştiren iki teröristin Suriye’den geldiğinin anlaşılmasından sonra Fidan’ın duyurduğu bu ikaz, değerli bir “ilk”e işaret ediyor.
Türkiye, geçmişte PKK-YPG’nin bu iki ülkedeki varlıklarını her vakit gaye almıştı. Bu kere karşımıza çıkan farklardan biri, bu defa üçüncü şahıslara/ülkelere “Orada kalırsanız, düzenleyeceğimiz harekatlarda siz de amaç haline geleceksiniz. Sorumluluk bizden gitti” mesajının verilmesidir.
ABD’nin, PKK’nın Suriye’deki uzantısı YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri, yani SDG’ye verdiği dayanak nedeniyle, Türkiye ile ABD idaresi ortasında son sekiz-dokuz yıldır şiddetli bir uyuşmazlık yaşanıyor. Fidan’ın verdiği iletiyle, ABD ile bu nedenle yaşanan çekişmede tehlikeli bir eşiğe gelindiğini söylemeye gerek yoktur.
***
Üstelik Ankara bu uyarıyı yaparken, toplumsal medyada Türkiye’ye ilişkin bir insansız hava aracının Fırat’ın doğusunda milletlerarası koalisyon tarafından düşürüldüğü yolunda haberlerin yayılması sahayı daha da kritik bir hale sokmuştur.
Bu haberler doğruysa, Türkiye’nin İHA’sının bir hava savunma sistemi mi yoksa bir savaş uçağı tarafından mı düşürüldüğü konusunda açıklık yoktur. Tetiği çeken tarafın bir ABD uçağı çıkması durumu daha da zahmetli bir hale getirebilir. Her halükarda bu haberlerde bahis edilen İHA hadisesinin ne olduğu sorusuna açıklık kazandırılması gerekiyor. (Dün akşam saatlerinde ABD Savunma Bakanlığı, Türkiye’nin İHA’sının ABD savaş uçağı tarafından düşürüldüğünü” açıklamıştır.)
Bilinen, Suriye’nin Fırat’ın doğusunda kalan hava alanının denetiminin, DEAŞ’la uğraş ettiği gerekçesiyle 2014 yılından bu yana direkt ABD tarafından yapılmakta olduğudur.
Gelgelelim Türkiye’nin İHA’larla bu hava alanında PKK/YPG/SDG maksatlarına dönük gerçekleştirdiği çeşitli nokta atışı operasyonlar, SDG’yi himaye ettiği halde ABD’nin önemli bir engellemesi ile karşılaşmamaktaydı çoklukla.
Sonuçta, neresinden bakılırsa bakılsın, Türkiye ile ABD ortasında tansiyonun bir kere daha tırmanmakta olduğunu gözlüyoruz.”
Bir önceki yazımız olan İklim değişikliği: Beş yılda 43 milyon çocuk göç etti başlıklı makalemizde Çocuk, Milyon ve Terk hakkında bilgiler verilmektedir.
