Türk İş Lideri Ergün Atalay katıldığı canlı yayında, “Ne vakit enflasyonun önüne geçeriz o vakit işi rahatlatırız. Biz enflasyonun gerisinden koşarak bu işi çözemeyiz. Her yerde tabir ediyorum. Enflasyon da olmasın bana para da vermesinler. Enflasyonun gerisinden koşmanın bir manası yok” sözlerini kullandı.
Türk İş Lideri Ergün Atalay, Habertürk TV’de katıldığı Türkiye’nin Nabzı programında Kemal Öztürk’ün sorularını yanıtladı. Atalay’ın söyleşisinden öne çıkanlar şöyle:
“Bizim elimizde yetki yok. Tek yetkim masaya oturup, oturmamam”
“Sendikanın olduğu yerde taban fiyatlı olmaz. İkramiye olur, yemek parası olur. Benim 1 milyon 300 binin üzerinde resmi üyem var. Kamu kontratı yaptık. Grev yapma hakkım var. Lakin taban ücretliler evlatlarım yaşındaki beşerler. Ben kasabı, manavı, bakkalı buluyorum. Birebir görüşüyorum. En son Pazar akşamı Bilişim Vadisi’nde bir tesiste durdum. Bir kardeşimiz çöp topluyor. ‘Kolay gelsin, taban fiyat mi alıyorsun’ dedim ‘Abi artırım da olmasın, taban fiyat de olmasın’ dedi. ‘Ben Ağrılıyım, adım Metin. Her gün şu dağın gerisine yürüyorum’ dedi. Bu adamın duası da fiyat, bedduası da meblağ. Bizim elimizde yetki yok. Tek yetkim masaya oturup, oturmamam. 45 sefer olmuş, masaya 5 kez oturmuşum. İmzalanmış, taban fiyat yürürlüğe girmiş.
“Sayın Cumhurbaşkanımızla pazarlık falan yapmadım”
Gelinen teklif 11 bin liraydı. ‘Ben 11 bin liraya gelmem’ dedim. Cumhurbaşkanımızdan randevu istedim. AK Parti Genel Merkezi’ne gittim. Durumu anlattım. Bu orta artırım ikinci oluyor. Geçen sene Temmuz’da yüzde 30 verdiler. Aralık’ta masada yoktum. Cumhurbaşkanımıza anlattım. Bu parayı patron veriyor. Büyük firmalarda sorun yok. Biz burada kamu vazifesi üzere iş yapıyoruz. Gelsin masada 5 tane taban fiyatlı otursun, ben orada oturmayayım. Sayın Cumhurbaşkanımızla pazarlık falan yapmadım. Sayın Bakan 500 dolara karşılık gelecek sayı olsun demişti. Bugün 16-17 dolar eksik bir tablo oldu. Geldiğimiz noktada 483 dolar oldu. Yarın faiz indiği vakit 500 dolar olacak. Yani söylenene yakın mutabakat olmuş. Bu sayı kâfi mi, değil, eksiksiz mi, değil, davul zurna çalınır mı değil. Ancak ülke kaidelerinde bu başlangıç fiyatı. Dolar üzerinden minimum fiyat görüşmeleri başladığından bu yana en yüksek sayı bu. Kâfi mi, natürel ki değil.
“TÜİK’le ilgili tereddüdümüz var”
TÜİK’le ilgili tereddüdümüz var. Tahminen gerçek, tahminen yanlış yapıyorlar. Sayın Mehmet Şimşek’e sesleniyorum. Lütfen bu tereddütleri masrafın. Zira TÜİK’in açıklamalarından sonra memur, emekçi para alıyor. Vatandaş olarak Türk İş Lideri olarak bunu istemem hakkım. TÜİK’le ilgili başımızdaki meseleleri çözsünler. Bakan beyefendi nasıl yapar bu işi bilmiyorum. Orada yetişmiş elemanlar var TÜİK’te. Haklarını yemeyelim. Bizim başımız, toplumun başı bir rahatlasın. Bu sayı daha yüksek, bunlar aşağı gösteriyor diye insanlarda kanaat var.
“Ne vakit enflasyonun önüne geçeriz o vakit işi rahatlatırız”
Ne vakit enflasyonun önüne geçeriz o vakit işi rahatlatırız. Biz enflasyonun gerisinden koşarak bu işi çözemeyiz. Her yerde tabir ediyorum. Enflasyon da olmasın bana para da vermesinler. Enflasyonun gerisinden koşmanın bir manası yok. Bugün taban fiyat açıklandı. Biz bu parayı 40 gün sonra alacağız. Biz 100 gündür taban fiyat çalışıyoruz. Bunu konuşurken ete, süte, ulaşıma, kiraya, suya artırımlar devam ediyor. Adam daha taban fiyat lafı çıkmadan artırımı koymaya devam ediyor. Dolar, Euro, altın, akaryakıt yerinde duruyordu. Et oldu 350 lira nasıl oluyor bu işler? Bir malı alırken satıcı üzere, satarken alıcı üzere davranmazsan iki yakan bir ortaya gelmez diye bir laf var. Haksız karların önüne geçelim, haksız kira artışlarının önüne geçelim. Enflasyon olmasın, taban fiyata de artırım olmasın.
“Onlar Meclis’te örgütlenmeyle ilgili tahlil üretsinler”
Ben siyasetçi değilim, Türk İş Lideriyim. Benim CHP’li üyem var. MHP’li üyem var. Bizi siyasete bulaştırmasınlar. Geçmişte muhalefet partileri Türk İş’i kucaklar, meselelerini anlatırlardı. Artık Türk İş Lideri sarı vs. Ne sarısı? Ben dimdik yürürüm. Ben bunun hesabını arkadaşlarıma veririm. Allah’a havale ediyorum. Allah da gereğini yapıyor zati vakit zaman. Ben hiç siyaset yapmadım. Herkesin bir fikri var. Ben Türkiye’den personelden yanayım. 40 yıldır ne yaptığım ortada. Cumhurbaşkanımızı da severim. Lakin o iş öbür, bu iş öbür. Benim siyasetçiliğim yok. Ortalama bir adamım ben. Kemal Bey’in ‘sarı sendikacılık’ kelamını kabul etmiyorum. Ben köşeli adamım. İyi ömür iyi mevt. Herkes ağzından çıktığına dikkat etsin. O lafları ben hiç hak etmiyorum. Onlar Meclis’te örgütlenmeyle ilgili tahlil üretsinler.
“Biz bu ülkede yüzde 65’iz biz”
Partinin, hükümetin, milletvekilinin, patronun sendikası olmaz. Sendika çalışanın olur. Bu ülkede patronlar de, kimi belediye liderleri da kendine yakın sendika istiyor. Bunun bedelini ödüyoruz. Örgütlendiğin vakit adam seni kapının önüne atıyor. Mahkeme sürüyor 5 sene. Ne personel kalıyor ne işyeri kalıyor. 7 sene süren davalar var. Biz nasıl örgütleneceğiz? Burada yeni yasal düzenlemeye gereksinim var. Biz bu ülkede yüzde 65’iz biz. 600 tane Meclis var, biz orada 3 kişi yokuz. Bu Meclis’in dörtte üçü patron yüklü. Bu Meclis’te personellik, çiftçilik yapmış emekli olmuş vekil olsa, bizim aleyhimize kanun çıkar mı?”
Bir önceki yazımız olan Barış Akademisyeni İtimat Bakırezer üniversitesine döndü başlıklı makalemizde İade hakkında bilgiler verilmektedir.
